NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى عَنْ
فِطْرِ بْنِ
خَلِيفَةَ
قَالَ سَمِعْتُ
سَعْدَ بْنَ
عُبَيْدَةَ
قَالَ
سَمِعْتُ
الْبَرَاءَ
بْنَ عَازِبٍ
قَالَ قَالَ
لِي رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِذَا
أَوَيْتَ
إِلَى
فِرَاشِكَ
وَأَنْتَ
طَاهِرٌ
فَتَوَسَّدْ
يَمِينَكَ
ثُمَّ ذَكَرَ
نَحْوَهُ
el Berâ b. Âzib'den (rivayet
edildiğine göre)
Rasûlullah (s.a.v.)
kendisine: "Yatağına abdestli olarak girince yastığı sağ tarafına
al..." buyurmuş Hz. Berâ b. Azib daha sonra (bir önceki 5046. hadisin)
benzerini rivayet etmiştir.
İzah:
Bu hadis-i şerifte üç
mühim sünnet göze çarpmaktadır:
1. Uykuya yatacak
kimsenin abdest alması. Önceden abdestli ise yenilemesi şart değildir.
2. Sağ tarafına yatmak.
Çünkü Râsulullah (s.a.v.) her işinde sağdan başlamayı severdi.
3. Allah'ı zikretmek. Müslümanın
son işi Allah'ı zikr olmalıdır. Rivayetlerdeki "yüz" kelimesinden
maksat bütün vücuddur, "sırtını dayamak," tabiri de Allah'a itimad
etmekten kinayedir.
Bu talimat dahilinde
hareket eden kimse o gece ölürse, fıtrat üzere, yani müslüman olarak ölecek,
sabaha sağ çıkarsa, hayra isabet edecek, yani bu sünnetlerin sevabını
kazanacaktır. Rasûlullah (s.a.v.)'m "Rasulu" kelimesini kabul
etmeyip onun yerine "Nebi" kelimesini kullanmasını emr buyurmasının
sebebi, ulema arasında ihtilaflıdır. Bazılarına göre bunun sebebi Rasul
kelimesinin Nebi (s.a.v.)'den başkasına da ihtimali olduğu içindir. Mazirî ve
başkaları "bu bir zikir ve duadır, hangi sözlerle varid oldu ise harfiyyen
onları okumak gerekir. İhtimal mükafat o harflere mütealliktir. Belki Nebi (s.a.v.)'e
bu harflerle okuması vahy edilmişti. Binaenaleyh aynı kelimelerle eda olunması
icab eder" demişlerdir. Nevevî bu kavli beğenmiştir. Ulemadan bazıları da
bu hadisle, istidlal ederek hadisi mana itibariyle rivayetin caiz olmadığını
söylemişlerdir. Cumhura göre manayı bilen kimsenin manen rivayeti caizdir.
Onlara göre burada mana muhteliftir. Böyle yerlerde ise mana itibariyle
rivayet bilittifak caiz değildir.